28 Ağu Skolyoz Hastalığı Nedir?
Omurganın yana doğru eğrildiği durum skolyoz hastalığı olarak bilinir. Sağa veya sola doğru meydana gelebilir. Genellikle büyüme sırasında ortaya çıkar ve omurga üzerindeki normal eğrilerden sapmalarla karakterizedir.
Skolyoz Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Bir omuz diğerinden daha yüksek görünebilir veya kalçalar farklı seviyelerde olabilir. Sırtın düz olması gereken bölgesinde farklılık veya eğrilik görülebilir. Omurga, S veya C şeklinde görünebilir. Skolyoz hastalığı şiddeti ve şekli bireyden bireye farklılık gösterebilir.
Büyüme hızı nedeniyle özellikle ergenlik döneminde eğri artabilir. Omurga üzerinde çıkıntılar veya kabartılar oluşabilir. Uzun süre ayakta durma veya oturma sonucunda sırt veya bel ağrısı olabilir. Omurga eğrildikçe hareketlilik de sınırlanabilir.
Elbiselerin bir tarafı diğer tarafına göre daha sıkı oturabilir veya düzgün oturmayabilir. Şiddetli durumlarda göğüs boşluğu sınırlanabilir, bu da solunum ve kalp fonksiyonlarını etkileyebilir. Eğer hastalığın şüphesi varsa, bir doktora danışmanız önemlidir.
Doktor fiziksel muayene ve gerektiğinde röntgen veya diğer görüntüleme yöntemleri ile teşhis koyabilir ve uygun tedavi planını belirleyebilir. Skolyoz hastalığı tedavisi genellikle şiddetine, yaşa ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişebilir.
Skolyoz Hastalığı Risk Faktörleri Nelerdir?
Aile geçmişi, riski artırabilir. Eğer ailenizde vakalar varsa, sizin de bu hastalığa yakalanma olasılığınız artabilir. Kızlarda erkeklere göre risk daha yüksektir. Özellikle ergenlik döneminde hormonal değişikliklerin etkisiyle gelişme olasılığı artabilir.
Ergenlik döneminde hızlı büyüme yaşayan gençlerde risk daha yüksek olabilir. Bu, omurga gelişimi ile ilgili hormonal değişikliklerin etkisiyle ilişkilendirilir. Genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde başlar, ancak yetişkinlik döneminde de gelişebilir, genellikle dejeneratif değişikliklerle ilişkilendirilir.
Doğuştan omurga anomalileri veya diğer yapısal problemler, skolyoz hastalığı riskini artırabilir. Omurga çevresindeki kasların zayıf veya dengesiz olması, riski artırabilir. Nöromüsküler hastalıklar, kasların kontrolünü zorlaştırabilir ve gelişme riskini artırabilir.
Marfan sendromu, konjenital kalp hastalıkları gibi bazı sağlık sorunları da riski artırabilir. Uzun süreli yanlış duruş veya yanlış hareket alışkanlıkları, omurgada eğrilik oluşma riskini artırabilir. Omurga yaralanmaları veya cerrahi müdahaleler, omurganın yapısal bütünlüğünü etkileyebilir ve riski artırabilir.
Unutmayın ki, risk faktörleri her bireyde farklılık gösterebilir ve sadece bir veya birkaç risk faktörünün bulunması hastalığın gelişeceği anlamına gelmez. Skolyoz hastalığı riski taşıyan bireylerin düzenli olarak doktor kontrollerine gitmeleri ve gerekirse uzman önerilerine uygun şekilde tedavi almaları önemlidir.
Skolyoz Hastalığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Hafif vakalarda, omurga eğrisinin ilerlemesini kontrol etmek amacıyla doktor hastayı düzenli aralıklarla izleyebilir. Fizyoterapistler tarafından yönlendirilen özel egzersizler, kasları güçlendirerek omurga eğrilerinin düzelmesine veya ilerlemesinin yavaşlamasına yardımcı olabilir.
Genç yaşlarda omurganın büyüme potansiyeli olduğu dönemlerde, eğrinin ilerlemesini durdurmak veya yavaşlatmak amacıyla korse kullanımı önerilebilir. Korse, bel ve göğüs bölgesini destekleyen bir cihazdır. Korse tedavisi, eğrinin şiddetine ve hastanın yaşına göre uygulanır. Eğri şiddetli veya ilerlemeye devam ederse, cerrahi müdahale düşünülebilir.
Cerrahi seçenekler omurganın düzeltilmesi, stabilize edilmesi veya füzyonu (kemik greftleri ve metal implantlarla omurların kaynaştırılması) içerebilir. Minimally invasive (minimal invaziv) cerrahi teknikler, daha küçük kesilerle ve daha az doku hasarıyla cerrahi müdahale sağlamayı amaçlar. Bu yaklaşım sayesinde iyileşme süreci daha hızlı olabilir.
Masaj, akupunktur ve chiropraktik tedaviler gibi destekleyici alternatif tedaviler bazı kişilerde semptomları hafifletebilir, ancak bu tür tedavilerin etkinliği konusunda bilimsel bir görüş birliği yoktur.
Skolyoz hastalığı tedavisi, her hastanın bireysel ihtiyaçlarına ve sağlık durumuna göre özelleştirilmelidir. Bu nedenle, teşhis konulduğunda, bir ortopedi uzmanıyla iletişime geçmek en iyi adımdır. Uzman, durumu değerlendirerek en uygun tedavi planını belirleyecektir.
Bu konu için yorumlar zaman aşımından dolayı kapandı.